Merhabalar bugün batılı edebiyat tarihimizi daha düzgün bir şekilde anlamak için temele inmek gerektiğini düşünüyorum. Bugünkü konumuz hükümete ve devlete ait olmayan tamamen modern ve batılı eğitim almış ve osmanlının son dönemlerinin toplumsal gidişatını değiştirmek için oldukça fazla uğraşan insanların çabalarından meydana gelmiş şahsımca gazetecilik ve yeni edebiyatın zeminini hazırlayan en önemli olaydan, yani tercüman-ı ahvalden bahsedeceğim.
Tercüman-ı Ahval gazetesi yazımızın girişinde belirttiğimiz gibi Osmanlı gazetecilik tarihinin ilk özel gazetesidir 1860 yılında edebiyatımızın batıya yönelmesinde en önemli isimlerden olan Şinasi ve Agâh Efendi tarafından yayımlanmıştır. Bu gazetenin içeriğine bir göz gezdirmemiz gerektiğini düşünüyorum, çünkü siyasi baskıların azaldığı bir dönemde Tanzimat edebiyatının ilk yarısının başlangıcı da aşağı yukarı bu dönem olarak kabul edilir. Daha sonraki yazılarımda anlatacağım, Tanzimat edebiyatını, ancak olayları daha geniş perspektiflerden görmeniz için Tercüman-ı Ahvalin kurulduğu zaman Şinasi tarafından hazırlanmış edebiyatımızın ilk makale örneği olan Tercüman-ı Ahval mukaddimesinden bir kaç alıntı yapmak istiyorum, Şinasi mukaddimesinde şöyle diyor : “Mâdem ki bir sosyal toplulukta yaşayan halk bunca kanuna ait vazifeler ile yükümlüdür, elbette kalen ve kalemen (sözle ve kalemle) kendi vatanının menafiine (yararına) dair fikirlerini açıklamayı kazanılmış hakları arasında görür. Eğer şu iddiaya bir sened-i müsbit (ispatlama belgesi) aranılacak olsa, eğitim kuvveti ile zihni açılmış olan medeni milletlerin yalnız politika gazetelerini göstermek kifayet edebilir (yetebilir).”
Bu sözlerden veyahut yazıdan anlaşılacağı üzere Şinasi, akılcı bir Osmanlı vatandaşı yaratmak ve bu çabalarını batıyı yani “medeni milletleri” referans alarak sonuçlandırmak istediği açıkça kendini belli ediyor. Bu yönüyle Şinasinin klasism akımıyla olan bağını kavrayabilirsiniz.
Tercüman-ı Ahvalin amaçlarını bu şekilde izah edebiliriz, peki bu gazete günümüzdeki gazetelerden farklı mıydı? bir bakıma evet farklıydı çünkü Şinasi ve Agâh Efendinin bu özel gazetecilik akımını başlatmasıyla Tanzimat yani batıcı edebiyat osmanlı topraklarına ayak basmıştı. Bu sebeple batı tarzı romanlar, hikayeler, tiyatro oyunları, günlükler, gezi yazıları ve daha birçok ürün aklı ve zihni açık insanlar tarafından piyasaya sürülmüştü. Şair Evlenmesiyle ilk örneğimizi verelim, edebiyatımızdaki ilk modern tiyatro örneğidir şair evlenmesi, oldukça basit olmasına ve oynanmamasına yani kağıtta kalmasına karşın bir özelliğiyle farklıdır, bu tiyatro oyunumuz tercüman-ı ahval gazetesinde her sayıda bir bölüm olacak şekilde yayımlanmıştır, keza yalnızca tiyatro oyunları değil Ahmet Mithat Efendi’nin hikayeleri ve romanları, Ziya Paşa’nın yazıları da ilk özel gazetemizde bölüm bölüm yayımlanmıştır. Bu yönünden bakacak olursak gazetemizin halkı eğitmek, gene halkın akılcı bir yönelim sergilemesini sağlamak amacı güdülmüştür, elbette basım ve yayımevi bulmanın kıtlığı da pek tabii belirleyici bir etken durumunda.
(Berk Yakar)