Montrö bildirisi ile gündeme gelen ve haklarında ‘Devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma ’suçundan dava açılan 103 emekli amiralin Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması başladı.
Saat 10.05’te başlayan duruşmaya sanık sıfatıyla Atilla Kezek, Can Erenoğlu, Emin Salim Örgüç ve Abdullah Akgül katıldı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Kumpasder Başkanı Ahmet Tatar ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon başta olmak üzere çok sayıda emekli asker de duruşmaya katıldı. Ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Eskişehir Milletvekili Utku Çakırôzer, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ankara Barosu Başkanı, Atatürkçù Düsünce Derneği’nden Namık Havutça ve İstanbul Barosu eski Başkanı Ümit Kocasakal da duruşmadaki yerini aldı.
Avukatların beraat talepleri reddedildi
Sanıkların 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları davada Mahkeme Başkanı, sanık avukatlarının celse arasında gönderdiği, “derhal beraat kararı verilmeli” yönündeki dilekçelerle ilgili Savcının mütalaasını sordu. Savcı, davanın esasına girilmeden, bu yönde bir kararın verilmesinin mümkün olmadığını bildirdi. Mahkeme de aynı gerekçeyle avukatların beraat talebini reddetti. Sanık avukatlarından ilk söz alan isim Ümit Kocasakal oldu.
Kocasakal gerek davanın bütünlüğünün bozulmasını gerekse iddianameyi sert ifadelerle eleştirdi.
Vatan sorumluluğu emekli olunca bitmiyor
Emekli amirallerin açıklamasından sonra Yargıtay ve Danıştay’ın yaptığı açıklamalara da tepki gösteren Kocasakal, “Bu bildiri mi daha vahim, Yargıtay”in bildirisi mi? VAR odasındaki Yargıtay bunu söylüyorsa, adil yargılanacağımıza nasıl inanalım?” dedi.
Sanıklardan emekli Amiral Abdullah Akgül, “iddiaları şiddetle reddettiğini” söyledi.
Emekli Korgeneral Abdullah Can Erenoğlu da savunmasında, “Vatan sorumluluğu emekli olunca bitmiyor.” dedi.
70 yaşındaki emekli Tuğamiral Ahmet Şenol’un gerek ses tonuyla ve ifadesiyle, içinde bulunduğu suçlamadan nasıl acı duyduğu hissedildi. Mahkeme Başkanı, “Rahatsız mısınız? Ara verebiliriz.” dedi. Şenol, “Değilim, teşekkür ederim.” cevabını verip savunmasına devam etti.
Şenol’un savunması bitince duruşmaya 20 dakika ara verildi.
Verilen aradan sonra emekli Koramiral Atilla Kezek savunmasını yaptı.
Kezek, “Yaş ortalamamız 70. Ekonomi, tarım değil; uzmanlık alanımız olan hayati önemdeki Montrô ve tarikat yapılanması hakkında açıklama yaptık. Ukrayna savaşından sonra en üst düzey yöneticiler de Montrö’nün önemini açıkladı. Bizim söylediklerimizden farklı değil.” dedi.
Bugün için savunması alınan son isim emekli mühendis Tümamiral Emin Sami Örgüç oldu. Örgüç, toplumu bilgilendirme amacıyla hazırlanan bir açıklamadan suç yaratılmaya çalışıldığını vurguladı.
Sanıklardan sonra avukatlarının beyanlarına geçildi.
Bunları suç saymak tamamen suçtur
Sanık avukatlarından Ahmet Erdoğan, iddianamenin tümüyle tepkilere dayandırılmasına dikkat çekerken, “Ege’de 20 adamız işgal edildi. Bu hassasiyeti onlar için de gösterin.” dedi.
Av. Güler, “Yüce Türk Milleti” ve “aksi halde” ifadelerinin suçun manevi unsuru sayılmasına, “Bunları suç saymak tamamen suçtur.” sözleriyle tepki gösterdi.
Av. Güler, Amasya Bildirisi’ni yayımladığı zaman Atatürk’ün vatan haini ilan edildiğini ve hakkında dava açıldığını hatırlatıp, “Dikkatinizi çekerim” dedi.
Av. Ahmet Erdoğan, müdahil avukatlarına “Hukuk adına davanızı çekin.”, Savcı ve hakimlere de “Derhal beraat kararı verin.” çağrısında bulunduktan sonra, “Ankara’da savcılar ve hakimler var diyelim.” diye konuştu.
Av. Mustafa Güler, iddia olunan suçun ani hareketle işlenebilen bir suç olmayıp, gizlilik gerektirdiğini anlatırken şu ifadeleri kullandı:
“Aklı olan bunu gizli yapar. Aksi halde akıl zayıflığıyla ilgili TCK’nın 32’nci maddesi gereği yargı dışı bırakılması gerekir. Duyuruya imza atmayanların bulunduğu bir ortamda suç için anlaşmadan söz edeceksiniz. Bu iddia da TCK 32 kapsamında değerlendirilmelidir.”
Bugünkü celse, yarın devam etmek üzere saat 15.15 itibarıyla tamamlandı.
(Fatmanur Zırh)
